Dört kuşak Bursa Gemlik’te zeytin ve zeytinyağı ile ilgilenen ailesinin yolundan giderek finans alanındaki işini bırakarak KİUS markasını kuran Sinem Özer, babasının da söylediği gibi zeytin üretimini, “Sanki yeni doğmuş bir bebeği büyütür gibi… Her zaman aynı özen, dikkat ve sevgiyle yaklaşmak gerekir” sözleriyle anlatıyor. Özer, “Pandemi ile birlikte zeytinyağının önemi çok daha anlaşıldı” diyor.
Öncelikle sizi ve Kius Zeytinyağı markasının hikâyesini öğrenebilir miyiz?
2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İktisat Bölümü’nden mezun oldum. On yıl boyunca finans alanında yoğun bir şekilde çalıştıktan sonra dört kuşak zeytinci olan ailemin yolundan ilerlemeye kadar verdim. İşin pazarlama kısmının, teknik ve ortaya iyi ürün çıkarmak kadar zor olacağını da biliyordum. Çünkü zeytinyağı rekabeti çok yüksek bir pazar. O yüzden bir marka olmanın gücüne inandığım için marka yaratmakla başladım işe. Bunun için de sevdiğim şehrim Gemlik’in antik kentteki ismi olan, ‘iyilik ve sağlık’ anlamlarına da gelen ‘Kius’ ismini tescil ettirdim ve işte Kius markası da böyle doğdu.
Dediğiniz gibi zeytinyağı üretimi hem zahmetli hem de her yıl belli bir miktar ancak üretebiliyorsunuz. Buna nasıl cesaret ettiniz?
Bursa’nın Gemlik Bölgesi Umurbey köyünde dört kuşak zeytinci bir aileden gelen ve tüm çocukluğunu zeytin bahçesinde hasat zamanı zeytin toplayarak geçirmiş biriyim. Yani zeytin demek, benim çocukluğum ve hafızam demek. O gün bugündür zeytinliğe gitmekten, orada zaman geçirmekten hep keyif aldım. Annem Bursalı olmasına rağmen hasat zamanlarında, zeytin ve zeytinyağı elde etme süreçlerinde babama eşlik etmekten hiç kaçınmadığı için iyi bir bilgi birikimine sahip olmuş. Sonuç olarak ailemin bu konudaki bilgi ve tecrübesi, çok iyi danışanlarımın olması en büyük cesaret sebebim. Ayrıca ürünlerimizin kalitesine, doğallığına ve lezzetine güveniyor olmam diğer yandan da bu işin gönlümde yer almış olması, bu yolda daha ciddi adımlar atmamı sağladı.
Zeytincilik ve zeytinyağı üretiminin çok zahmetli süreçler. Babam eminim bu süreci çok daha detaylı anlatır ve şöyle der: “Sanki yeni doğmuş bir bebeği büyütür gibi… Her zaman aynı özen, dikkat ve sevgiyle yaklaşmak gerekir.”
Peki, zeytinyağının kalitelisi nasıl olur? Siz üretim aşamasında nelere dikkat ediyorsunuz?
Zeytinyağı çok faydalıdır ancak faydalarından yararlanmak için bazı temel faktörlere dikkat etmek gerekir. Kaliteli ve natürel bir sızma zeytinyağı elde etmek için dikkat ettiğimiz en önemli faktörler şöyle:
Zeytinin cinsi – Hammadde ne kadar kaliteli olursa zeytinyağındaki aroma ve damakta bıraktığı lezzet o kadar iyi olur. Gemlik tipi zeytin, TSE tarafından sofralık zeytin olarak onaylanmıştır ve en iyi bilinen zeytin tiplerinden biri olarak kabul edilir. Bu yüzden sıkıma da sofrada da kullanacağımız zeytin kalitesinde sadece boyut olarak daha küçük olan zeytinleri göndeririz.
Uygulanan Tarım – Her şey zeytin ağacından başlar, yetiştirilme şekilleri kaliteyi etkiler. Zeytin ağacı toprağına daha emin bir şekilde yerleştikçe meyvesi de çok daha verimli yetişmeye başlar. Ayrıca zeytincilik 12 ay süren bir faaliyettir; doğru budama, sulama zamanı gibi faktörlere çok dikkat ediyoruz.
Hasat – Zeytine zarar verilmeden, elle toplamak zeytinyağının kalitesini artırır. Zeytinler yere değmeden, toprakta uzun süre beklemiş hiçbir zeytin kullanılmadan ve toplandıktan sonra bekletilmeden sıkıma gönderilmelidir. Gemlik bölgesinde hasat zamanının zorlu geçmesinin sebeplerinden biri zeytinlerin tek tek elle ve bele bağlanmış bir sepette toplanması ve bekletilmeden o akşam önce seçilmesi (sofralık / yağlık) sonra da sıkıma gönderilmesidir.
Sıkım süreci – Zeytinyağı üretiminde en yüksek fayda soğuk sıkım yöntemi ile elde edilir, biz de zeytinyağımızı soğuk sıkım tekniği kullanarak elde ediyoruz. Soğuk sıkım sırasındaki sıcaklık (max 27 derece) zeytinyağındaki vitamin ve minarelerin korunması açısından çok önemlidir.
Saklama yöntemi – Sıkım sonrasındaki depolama ortamına dikkat ediyoruz. Bu ortamın ışık görmemesi, neme maruz kalmaması zeytinyağındaki değerlerin korunması açısından önemlidir.
Koronavirüs salgınıyla beraber sağlıklı yaşama daha çok önem verilmeye başlandı ve bağışıklığı güçlendiren zeytinyağının da kıymeti daha da anlaşıldı değil mi?
Kesinlikle pandemi ile birlikte zeytinyağının önemi çok daha anlaşıldı. Bunu artan tüketimden görebiliyorum. Sadece mutfak ve sofralarda değil aynı zamanda bağışıklıklarını kuvvetlendirmek amaçlı takviyeci bir besin olarak kullanımı çok arttı. Zeytin bünyesinde oleuropein adlı bir madde mevcut ve bu madde taze zeytin meyvesinin yoğun acılığını verir. Bu madde zeytin yaprağında da çok fazla bulunuyor. O yüzden koronavirüsün etkilerinin azaltılmasında veya bu virüsten korunmada zeytin yaprağı çayının kullanımı da yaygın hale geldi. Bu maddenin içindeki bileşenler antioksidan, antiviral, antienflamatuvar özelliği taşır. Zeytinyağı da ne kadar kaliteli ve doğal ise bu bileşenler içinde daha fazla korunmuş olur. Böylece bağışıklık sistemimizi korumada zeytinyağı çok önemli rol oynar. Kronik hastalıkların, kalp rahatsızlıklarının dünyada en az görüldüğü yerler Akdeniz tipi beslenen toplumlardır. Akdeniz tipi beslenme tipinin yıldızı ise zeytinyağıdır. Zeytinyağı sabun yapımında kullanılmaktadır. Hakiki zeytinyağı sabunlar hem eli dezenfekte ederken hem de cilde sağladığı faydalar konusunda çok etkilidir. Zeytinyağını direk saçına süren kullanıcılarımız bile var. Ayrıca fizyoterapistlerin de tedavi süreçlerinde kas ve eklem ağrıları için de saf zeytinyağını kullandıklarını veya zeytinyağı içeren kremleri kullandıklarını biliyorum.
Kaç çeşit ürününüz var? Yakında yeni ürünler olacak mı?
Ürünlerimiz arasında gemlik tipi salamura zeytin, gemlik tipi sele zeytin, gemlik tipi yeşil kırma zeytin, gemlik tipi yeşil çizme zeytin, soğuk sıkım natürel sızma zeytinyağı, ev yapımı doğal zeytin ezmesi, hakiki zeytinyağ sabunu var. Yeni ürün aslında hep tükettiğimiz ancak buaralar virüse etkileri açısından önemi anlaşılan zeytin yaprağı çayı. Bunun yanında, içinde zeytinyağı barındıran ürünler eklemeye başladım. Biri birçok tarifte kullanmayı çok sevdiğim zeytinyağı içinde kuru domates. Diğeri ise iki çok faydalı besinden oluşan zeytinyağlı incir kürü.
Türkiye olarak zeytin ağacı ve zeytinyağı olarak dünyadaki durumumuz nedir? Sizce bu alandaki değerlerimizi korumak hatta iyileştirmek için neler yapabiliriz?
Zeytinyağı konusuna üreticiler olarak daha bütünsel yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Zira, bu işle ilgilenmeye başladıktan sonra yeme içe sektöründe yer alan bazı tanınmış restoranlarda maalesef düşük kalitede karışım yağların kullanıldığını öğrendim. Tabi kullanılan yağın kalitesi birçok kişi için ayırt edilmesi zor ve restoran seçimi konusunda bir öncelik henüz olmadığından, tüketicileri restoranda kullanılan zeytinyağı konusunda daha bilinçli ve sorgulayıcı olmaya yönlendirebiliriz diye düşünüyorum.
Zeytin ve zeytinyağı seçimi konusunda en önemli kriter nedir sizce?
Tadımlamak. Zeytinyağımızı tadımlayanlar aromasını, kokusunu, doğallığını seviyor ve böylece kullanmaya karar veriyorlar.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.